Herkes Kendi Sitilini Yaratır-Stil Forum


Join the forum, it's quick and easy

Herkes Kendi Sitilini Yaratır-Stil Forum
Herkes Kendi Sitilini Yaratır-Stil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:02 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Mustafa Kemal ATATÜRK


GÖREV SÜRESİ

29 EKİM 1923
10 KASIM 1938
Mustafa Kemal, 1881 yılında Selanik'te doğdu.
İlköğrenimine, Annesi Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine Hafız Mehmet
Efendi mahalle mektebinde başladı. Bir süre devam ettiği bu okuldan
babasının isteğiyle ayrıldı ve öğrenimini o günün çağdaş eğitim
anlayışını benimseyen Şemsi Efendi Mektebi'nde tamamladı.
Mustafa Kemal, askeri dehasını ve liderlik yeteneğini geliştireceği
askerî eğitimine, 1893 yılında Selânik Askerî Rüştiyesi'nde başladı.
1896-1899 yıllarında Manastır Askerî Lisesi'ni, 1902 yılında teğmen
rütbesiyle Kara Harp Okulu'nu, 1905 yılında ise yüzbaşı rütbesiyle Harp
Akademisi'ni bitirdi.
1905-1907 yılları arasında Şam'daki, 5. Ordu'da görev yapan Mustafa
Kemal, 1907'de, bugün kıdemli yüzbaşı olarak adlandırılan kolağası
rütbesini aldı.
13 Nisan 1909'da, tarihimizde 31 Mart olayı olarak bilinen ayaklanmanın
bastırılmasında etkin rol oynayan Hareket Ordusu'nda, Kurmay Başkanı
olarak görev yapan Mustafa Kemal, 1910 yılında Picardie Manevraları'nda
Türk Ordusu'nu temsil eden kurulda yer aldı.
1911 yılında, İstanbul'da Genelkurmay Başkanlığı'ndaki görevinin
ardından, İtalyanların Trablusgarp'a saldırısıyla başlayan savaşta,
Tobruk ve Derne bölgelerinde gönüllü yerel güçlerin başında bulundu.
Aynı yılın 27 Mart'ında binbaşı oldu, 1912 yılının 6 Mart'ında ise Derne
Komutanlığı'na getirildi.
1912'de Balkan Savaşı'nın başlamasıyla, İstanbul'a geri dönerek,
Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katılan Mustafa Kemal,
Dimetoka ve Edirne'nin geri alınmasında önemli rol oynadı. 1913 yılında
atandığı Sofya Ataşemiliterliği görevini sürdürürken yarbaylığa
yükseltildi.
1914 yılının Ekim ayında, Osmanlı İmparatorluğu'nun İttifak
Devletleri'nin yanında I. Dünya Savaşı'na katılmasıyla, 19. Tümeni
kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi. İtilaf Devletleri'nin tüm
gücüyle yüklendiği Çanakkale'de eşsiz bir direnişin önderliğini yapan,
çarpışmanın yazgısını değiştiren ve "Çanakkale geçilmez" dedirten yine
Mustafa Kemal'di.
25 Nisan 1915'te, Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerinin yenilgiye
uğratılmasının ardından, 1 Haziran 1915'te albaylığa yükselen Mustafa
Kemal, Anafartalar Grubu Komutanı olarak 9-10 Ağustos'ta Anafartalar, 17
Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar Zaferleriyle
başarılarına yenilerini ekledi.
27 Ocak 1916'da karargâhı Edirne'de bulunan 16. Kolordu'nun
Komutanlığına atanan Mustafa Kemal, kısa bir süre sonra, 16.
Kolordu'nun, Doğu Cephesi'nin güçlendirilmesi amacıyla Diyarbakır'a
kaydırılması kararlaştırılınca, Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır'a
gönderildi ve rütbesi tümgeneralliğe yükseltildi. Rus güçleriyle
savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı.
Mustafa Kemal, 2. Ordu Komutanlığı'na, sonra da Halep'te Alman Generali
Falkenheim komutasındaki Yıldırım Orduları Grubu'nda, 7. Ordu'nun
Komutanlığı'na atandı. 15 Aralık 1917'de Veliaht Vahdettin ile birlikte
Almanya'ya yapılan resmî ziyarete katılan Mustafa Kemal, 15 Ağustos
1918'de yeniden 7. Ordu Komutanı olarak Halep'e döndü. Mondros Ateşkes
Antlaşması'nın imzalanmasından bir gün sonra, Mustafa Kemal'in, 31 Ekim
1918'de getirildiği Yıldırım Orduları Komutanlığı görevi, bu Ordu'nun 13
Kasım 1918'de kaldırılması üzerine sona erdi. O'nun artık görev yeri
Harbiye Nezareti idi.
Mondros Ateşkesi, yurt topraklarının İtilaf Devletleri'nce
paylaşılmasını ve işgal edilmesini öngören, Osmanlı İmparatorluğu'nun
çöküş sürecini hızlandıran, koşulları ağır bir antlaşma olarak tarihteki
yerini aldı.
Ateşkes koşullarının yanı sıra, yöneticilerin yanlış tutum ve
davranışları sonucu ülkenin içine sürüklendiği durum, Mustafa Kemal'in
uzun yıllar boyunca zihninde yeşeren düşüncelerini harekete geçirmesini
ve Türk Ulusu'nu esenliğe kavuşturacak kararı almasını sağladı.
Mustafa Kemal'in, "Ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız, koşulsuz
bağımsız yeni bir Türk Devleti kurma" kararını alması ve bunu
gerçekleştirecek koşulları oluşturmak amacıyla Samsun'a hareketi,
tarihin akışını değiştiren bir adımdır.
"19 Mayıs" Türk Ulusu ve kendi yaşamı içinde öyle bir dönüm noktasıdır
ki, Mustafa Kemal bu günü "doğum günü" olarak nitelemiştir.
Mustafa Kemal'in, "Ben, Samsun'a çıktığım gün elimde maddî hiçbir kuvvet
yoktu. Yalnız büyük Türk Milletinin asaletinden doğan ve benim
vicdanımı dolduran yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal
kuvvete, bu Türk Milletine güvenerek işe başladım" sözleri, O'nun
kurtuluş yolunda, ulusal birliği gerçekleştirmek düşüncesiyle çıktığı
Anadolu yolculuğunda Türk Ulusu'na duyduğu güveni ortaya koymaktadır.
Ulusal savaşımın bayrağını açmak için beklediği fırsat, 9. Ordu
Müfettişliğine getirilmesi ile karşısına çıktı ve 19 Mayıs 1919'da
ulaştığı Samsun'da kısa bir süre kaldıktan sonra 28 Mayıs 1919'da
gittiği Havza'da, tüm komutanlara, üst kademedeki yöneticilere ve ulusal
kuruluşlara gizli bir genelge yayımlayarak, işgal karşısında bütünleşme
çağrısında bulundu.
22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgede, "Milletin
istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ilkesine yer
vererek, Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. İngilizlerin baskısı
sonucu müfettişlik görevinden alınmak istenmesi üzerine, askerlikten ve
resmî görevinden ayrılma kararı alan Mustafa Kemal, 8 Temmuz 1919'da bir
duyuruyla, tüm gücüyle Anadolu'nun bağımsızlık savaşı için çalışacağını
açıkladı.
23 Temmuz-7 Ağustos 1919 günlerinde, geleceğimizin sağlam temeller
üzerinde biçimlenmesinin yolunu açan Kurtuluş Savaşı'nın temel ilke ve
yöntemlerinin belirlendiği, Erzurum Kongresi'ni topladı. Bölgesel
konuları görüşmek için toplanan Kongre'de ülkenin tümünü ilgilendiren
önemli kararlar alınarak ulusal savaşımın esas programı hazırlandı.
Mustafa Kemal 7 Ağustos 1919'da Kongre'nin kapanışı nedeniyle Kongre
heyetine yaptığı konuşmada, esaslı kararlar alındığını ve dünyaya
Ulusumuzun varlığı ve birliğinin gösterildiğini, tarihin bu Kongre'yi
ender ve büyük bir eser olarak kaydedeceğini söyleyerek, toplantının
önemini ortaya koydu.
4-11 Eylül 1919 günleri arasında toplanan ve Ulusumuzun, birlik ve
dayanışma içinde bağımsızlığından hiçbir koşulda ödün vermeyeceğini
dünyaya duyuran Kongre olma özelliği taşıyan Sivas Kongresi'nde, manda
yönetimi tümüyle reddedildi. Erzurum Kongresi kararları genişletilerek,
Misak-ı Millî görüşü yinelendi. Tüm ulusal direniş örgütleri "Anadolu ve
Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirildi. Yurdumuzun
tamamını temsil eden Heyeti Temsiliye'nin başkanlığına seçildi.
20-22 Ekim 1919'da İstanbul'dan gelen Bahriye Nazırı Salih Paşa'yla
Amasya'da görüştü. Anadolu'da başlatılan ulusal savaşımın İstanbul
Hükûmeti tarafından tanınması yönünden büyük önem taşıyan Amasya
Protokolü imzalandı.
7 Kasım 1919'da, İstanbul'da toplanması kararlaştırılan Osmanlı Meclisi için Erzurum'dan milletvekili seçildi.
27 Aralık 1919'da, Heyeti Temsiliye üyeleriyle birlikte geldiği Ankara,
bu tarihten sonra Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın önemli kararlarının
alınarak, tüm Anadolu'ya yayıldığı önemli bir merkez oldu.
İstanbul'un, 16 Mart 1920'de resmen işgal edilmesi üzerine, Mustafa
Kemal, bu hareketin haksız ve hükümsüz olduğunu belirterek, kapanan
Meclis'in Ankara'da açılacağını tüm dünyaya ilân etti.
Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de yayınladığı bir genelgeyle, ulusun
yeniden seçeceği temsilcilerle kurulacak yeni Meclis'in ulusun
bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri alacağını
ve uygulayacağını duyurdu. Bu genelgenin ardından ülkenin her yerinde
seçimler yapıldı ve Ankara'da toplanacak Millet Meclisi'nin hazırlıkları
tamamlandı.
Böylece ulusal istenci gerçekleştiren ilk Meclis 23 Nisan 1920'de
Ankara'da toplandı ve Mustafa Kemal Meclis Başkanlığı'na seçildi.
Bağımsızlık savaşımının askerî ve siyasî önderi ve ileri görüşlü
kişiliğiyle davanın beyni olan yüce önder, 11 Mayıs 1920'de İstanbul
Hükûmeti tarafından ölüm cezasına çarptırıldı.
Bir an önce kurulmasına büyük önem verdiği düzenli ordu ilk başarısını,
11 Ocak 1921'de, I. İnönü, 31 Mart 1921'de de II. İnönü zaferlerini
kazanıp, Yunanlıların geri çekilmek zorunda kalmasıyla elde etti.
Meclis'te uzun görüşmeler sonucu 20 Ocak 1921'de ilk anayasa olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kabul edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, Misak-ı Milli'ye ve Anayasa'nın
ilkelerine uygun biçimde çalışır duruma getirebilmek için, 10 Mayıs
1921'de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu'nu kurdu. Grubun
seçilerek göreve getirilen başkanı Mustafa Kemal'di.
5 Ağustos 1921'de, Mustafa Kemal'in, geniş yetkiler verilerek üç ay süre
ile Başkomutanlık görevine getirilmesini sağlayan yasa kabul edildi.
"Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.
Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk
olunamaz." anlayışı ve direktifiyle 23 Ağustos-13 Eylül günleri
arasında, 22 gün 22 gece süren çarpışmalardan sonra Yunan Ordusu Sakarya
Nehri'nin doğusunda tümüyle yenilgiye uğratıldı. Sakarya Zaferi'nin
ardından, TBMM'nin çıkardığı bir yasayla, savaştaki üstün başarısından
dolayı Yüce Önder Mustafa Kemal'e 19 Eylül 1921'de "mareşallik" rütbesi
ve "gazi" unvanı verildi.
26-30 Ağustos 1922 günleri arasında Mareşal Gazi Mustafa Kemal
komutasındaki Başkomutan Meydan Muharebesi, Türk Ordusu'nun kesin
zaferiyle sonuçlandı. Başkomutan'ın "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir,
ileri!" emriyle Türk Ordusu, büyük bir moral ve güç ile İzmir yönünde
ilerledi. 9 Eylül 1922'de çekilen düşman kuvvetlerinin İzmir'de
yenilgiye uğratılmasıyla, 4 yıl süren Ulusal Kurtuluş Savaşımı amacına
ulaştı.
3 Ekim 1922'de imzalanan ve 11 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya
Ateşkes Antlaşması ile savaş durumu sona erdi. Barış Antlaşmasının
koşullarını görüşmek üzere Lozan'da yapılacak konferansa İtilaf
Devletleri'nin İstanbul Hükûmeti'ni de çağırması üzerine, 1 Kasım
1922'de TBMM'nce alınan "Milletin saltanat ve hâkimiyet makamı yalnız ve
ancak TBMM'dir" kararıyla saltanat kaldırıldı.
Varlığından büyük güç aldığı annesi Zübeyde Hanım'ı 15 Ocak 1923'te
kaybeden Gazi Mustafa Kemal, acısına karşın, Ulusuna olan görev ve
sorumluluklarını yerine getirmek için çalışmalarına ara vermedi.
29 Ocak 1923'te Gazi Mustafa Kemal, Latife Uşaklıgil ile 5 Ağustos 1925'e kadar sürecek evliliğini yaptı.
17 Şubat 1923'te İzmir'de ilk Türkiye İktisat Kongresi'nin açılışını
yapan Gazi Mustafa Kemal, çağdaşlaşma yolunda, iktisadî kalkınmanın
gerekliliğini vurgulayarak, siyasî ve askerî zaferlerin, ekonomik
zaferlerle desteklenmeden, kısa süreli olacağına dikkat çekti.
24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla, Devletimizin
uluslararası alanda siyasal, hukuksal, ekonomik ve toplumsal ilişkileri
yeniden düzenlendi. Yeni Türk Devleti'nin varlığının, egemenliğinin ve
bağımsızlığının tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması ile Misak-ı Millî
sınırları İtilaf Devletlerince resmen kabul edildi.
Gazi Mustafa Kemal'in, "Lozan Antlaşması, Türk milleti aleyhine
asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı
zannedilmiş büyük bir suikastin yıkılışını ifade eden bir vesikadır."
sözleri, Lozan'ın tarihimizdeki yerini ve önemini gözler önüne
sermektedir.
13 Ağustos 1923'te, Gazi Mustafa Kemal, ikinci kez TBMM Başkanlığı'na
seçildi. 9 Eylül 1923'te, Cumhuriyet Halk Fırkası'nı kurdu. TBMM'nin
aldığı bir kararla yeni devletin başkenti, 13 Ekim 1923'te Ankara oldu.
Ulusal egemenlik esasının tam olarak ancak cumhuriyet yönetimiyle
olanaklı olacağını düşünen Gazi Mustafa Kemal, 27 Eylül 1923'de Neue
Freie Presse muhabirine verdiği demeçte "Yeni Türkiye Anayasasının ilk
maddelerini sizlere tekrar edeceğim: Hakimiyet Kayıtsız şartsız
milletindir. Yürütme kudreti, yasama yetkisi milletin tek ve gerçek
temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelimede
anlatmak mümkündür: Cumhuriyet..." diyerek Cumhuriyet'in kurulmasının
yakın olduğu işaretini verdi.
Gazi Mustafa Kemal 28 Ekim akşamı Çankaya Köşkü'nde yemeğe davet ettiği
arkadaşlarına "Yarın Cumhuriyet'i ilân edeceğiz" diyerek, kurtuluş
sürecinde temelleri adım adım atılan ve ulusal egemenliğe dayanan yeni
yönetim biçimini yaşama geçirme zamanının geldiğini ortaya koydu. O
gece, İsmet İnönü ile birlikte bir yasa tasarısı hazırladılar. 1921
Anayasa'sının 1. maddesinin sonuna "Türkiye Devletinin hükûmet biçimi
cumhuriyettir" cümlesini ekleyerek, ilgili maddelerdeki gerekli
değişiklikleri kaleme aldılar.
29 Ekim günü toplanan Halk Fırkası Genel Kurulu'nda konuşan Mustafa
Kemal, hükûmet krizi ve bunun çözümü için Anayasa'nın 1, 2, 4, 10, 11,
12. maddelerinin değiştirilmesini ve hükûmetin şeklinin Cumhuriyet
olmasını öngören teklifi sundu. Parti toplantısında kabul edilmesinin
ardından Anayasa Komisyonu'nda incelenen tasarı İsmet İnönü'nün,
ivedilikle görüşülmesi önerisi üzerine okundu ve ivedilikle görüşüldü:
Meclis 29 Ekim 1923 günü saat 20.30'da Cumhuriyet'i ilân etti.
Ardından Cumhurbaşkanı seçimi için oylama yapıldı ve sonucu İsmet Paşa Meclis'e şöyle bildirdi.
"Türkiye Cumhuriyeti Başkanlığı için yapılan oylamaya 158 kişi katılmış
ve cumhurbaşkanlığına, 158 üye oybirliği ile Ankara Milletvekili Gazi
Mustafa Kemal Hazretleri'ni seçmişlerdir."
Atatürk'ün "Türk Mileti'nin karakter ve adetlerine en uygun idare
cumhuriyet idaresidir" dediği Cumhuriyet'in kuruluşu tüm yurtta coşkuyla
karşılandı.
Kazandığı zaferleri, "daha büyük gayelere ulaşmak için gerekli vasıta"
olarak niteleyen Gazi Mustafa Kemal, başarılarının ardından devlet
yapısında ve toplum yönetiminde büyük reformların yapılmasına öncülük
etmesinin yanı sıra, çağdaş yaşam anlayışının temellerini de attı.
Bu yaklaşımla ilk olarak, 3 Mart 1924'te Cumhuriyet'in çağdaş yönetim
anlayışıyla örtüşmeyen Halifelik ile Şer'iye ve Evkaf Vekâleti
kaldırıldı. Böylece lâik hukuk sistemine geçiş sürecinde önemli bir adım
atılmış oldu.
3 Mart 1924'te Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun kabul edilmesiyle, her
kademedeki okullarda eğitim birliği sağlandı. Medreseler kapatılarak,
ulusal, lâik ve çağdaş eğitim kurumlarıyla Türkiye Cumhuriyeti
gelişimini sürdürdü.
Art arda yaşama geçirilen devrimlerin Devletin siyasal ve toplumsal
düzeninde gerçekleştirdiği köklü değişikliklere bağlı olarak, 20 Nisan
1924 günü Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci anayasası kabul edildi.
Köylüyü Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi olarak niteleyen ve tarım
ile sanayinin birarada gelişiminin istikrarlı ve planlı kalkınmanın
temeli olduğuna inanan Gazi Mustafa Kemal, modern tarıma öncülük etmek
amacıyla 1925 yılında Atatürk Orman Çiftliğini kurdu.
Gazi Mustafa Kemal, 24 Ağustos 1925'te, Kastamonu'ya yaptığı gezide
şapka giyerek, bu çağdaş simgeyi Ulusuna tanıttı. 25 Kasım 1925'te,
Ulus'un içinde bulunduğu büyük değişim ve dönüşüm sürecinin uzantısı
olarak Şapka Yasası kabul edildi.
30 Kasım 1925'te tekke ve za'viyeler ile türbeler kapatıldı ve
türbedarlıklar ile birtakım unvanların kaldırılmasına dair Yasa kabul
edildi.
Batı dünyasıyla kurulan ilişkilerde, takvim ve zaman ölçülerinin
farklılığından kaynaklanan sorunlar, 26 Aralık 1925'te milâdî takvim ve
24 saat esasına geçilmesiyle aşıldı. 26 Mart 1931 gününde kabul edilen
Yasa'yla metre ve kilogram gibi çağdaş uzunluk ve ağırlık sistemlerinde
uluslararası standarda ulaşıldı.
17 Şubat 1926'da, Mecelle ve Şer'i Hukuk yerine Türk Medenî Kanunu kabul
edildi. Kadınlarımızın yasalar önünde erkeklerle eşit haklara sahip
olması, çok eşliliğin yasaklanması, medenî nikâh zorunluluğunun
getirilmesi, mahkeme yoluyla boşanma gibi değişiklikler, Türk toplumunu
çağdaş hukuk anlayışı ve yaşam biçimi ile tanıştırdı. Türk kadını
1930'da belediye, 5 Aralık 1934'te de milletvekili seçimlerinde seçme ve
seçilme haklarını elde etti.
1926 Haziranı'nda Gazi Mustafa Kemal'e İzmir'de düzenlenmesi tasarlanan
suikast girişimi önceden haber alınarak önlendi ve düzenleyicileri
tutuklandı. Yüce önder bu girişimi, Anadolu Ajansı'na, "Benim naçiz
vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet pâyidar kalacaktır" sözüyle değerlendirdi.
30 Haziran 1927'de askerlikten emekli oldu.
Toplumların hafızasının canlı tutulmasının, ulusal birliğimiz ve
aydınlık geleceğimiz için taşıdığı önemin bilinciyle, Samsun'a çıktığı
andan başlayarak, Kurtuluş Savaşı'nın tüm evrelerini, Cumhuriyet'in
kuruluşunu ve devrimlerini, sorumlu devlet adamı kişiliğiyle Büyük Nutuk
adlı yapıtında topladı. 15 Ekim 1927'deki Cumhuriyet Halk Fırkası'nın
İkinci Kurultayı'nda "Büyük Nutuk"u okudu. Büyük Nutuk'un sonunda,
Türkiye Cumhuriyeti'ni, her zaman güvendiği Türk gençliğine emanet etti.
1 Kasım 1927'de ikinci kez Cumhurbaşkanlığı'na seçildi.
10 Nisan 1928'de, 1924 Anayasası'ndan "Türkiye Devleti'nin dini
İslâmdır" hükmü çıkarıldı. 1937 yılında ise, Türkiye'nin lâik bir devlet
olduğu ilkesi Anayasa'ya kondu.
24 Mayıs 1928'de, uluslararası rakamlar, 1 Kasım 1928'de de yeni Türk
harfleri kabul edildi. O Ulusu'nun "Başöğretmeni"ydi ve yeni harfleri,
çıktığı gezilerde yurttaşlarına tanıtma görevini üstlendi.
4 Mayıs 1931'de üçüncü kez Cumhurbaşkanlığı'na seçildi.
Türk Ulusu'nun büyüklüğüne inanan Gazi Mustafa Kemal, onun çağdaş
uluslar arasında yer alabilmesi için önce tarihini bilmesi ve geçmiş
birikimlerini ilk kaynaklardan kendisinin araştırarak öğrenmesi
gerektiğine inanıyordu. Bu anlayışın uzantısı olarak çıkarılan
yönergeyle, 12 Nisan 1931'de Türk Tarih Kurumu kuruldu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temelinin kültür olduğunu belirten Ulu Önder,
Türk dilinin güzelliğini ve zenginliğini ortaya çıkarmak ve onu gerçek
değerine eriştirmek amacıyla, 12 Temmuz 1932'de Türk Dil Kurumu'nun
kurulmasını sağladı.
26 Haziran 1934'te çıkarılan Soyadı Yasası ile TBMM tarafından Türk Ulusu'nun Yüce Önderine "Atatürk" soyadı verildi.
1 Mart'ta, 1935'te dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi. Aynı yıl Cuma günleri yapılan hafta tatili Pazar olarak değiştirildi.
5 Şubat 1937'de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dayandığı temelleri
oluşturan cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik,
lâiklik, devrimcilik ilkeleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda değişmez
ve değiştirilmez yerini aldı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin izlediği barışçı politikayı, "Yurtta Sulh,
Cihanda Sulh" sözleriyle özetleyen Atatürk, bölgede barışın sağlanıp
korunmasına büyük önem verdi. 1932'de Milletler Cemiyeti'ne giren
Türkiye, 1934'te Balkan, 1937'de de Sadabad paktlarını imzaladı. 20
Temmuz 1936'daki Montreux Anlaşması'yla, Boğazlar Komisyonu
kaldırılarak, yetkisi Türkiye'ye verildi.
Atatürk'ün çözümü için büyük uğraş verdiği konulardan biri de Hatay
sorunu oldu. 2 Eylül 1938'de Hatay'da bir Türk Cumhuriyeti kuruldu.
Hatay Millet Meclisi 29 Haziran 1939 gününde oybirliğiyle aldığı kararla
Türkiye Cumhuriyeti'ne katıldı. 7 Temmuz 1939 gününde çıkarılan bir
yasa ile de Hatay ili kuruldu ve anavatana katılma işlemi
kesinleştirildi.
Yoğun çalışmalar sonucu sağlık durumunun gittikçe bozulması üzerine
hastalığıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı tarafından ilk resmî
bildiri, 31 Mart 1938'de yayımlandı.
15 Eylül 1938'de vasiyetini hazırlattı. Sağlık durumuna ilişkin
raporların yayımlanmasına, 16 Ekim 1938'de başlandı. 10 Kasım 1938'de
Dolmabahçe Sarayı'nda saat 09.05'te, ardında gözü yaşlı bir ulus
bırakarak son nefesini verdi.
Tarihe malolmuş saygın kişiliğiyle, insanlığın yetiştirdiği unutulmaz
liderler arasındaki yerini alan Atatürk'ün ölümü yalnız Türk Ulusu'nu
değil, tüm dünyayı derinden üzdü.
Naaşı 21 Kasım günü geçici istirahatgâhı Etnografya Müzesi'ndeki
katafalka yerleştirildi. Cenaze törenine tüm dünyadan özel temsilciler
katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi, ölümünden bir yıl sonra olağanüstü
kurultayında, büyük kurucusunun "Ebedî Şef" olarak sonsuza dek
yaşatılmasını kararlaştırdı.
Ölümünün 15. yılında, 10 Kasım 1953'te, naaşı büyük bir törenle Anıtkabir'deki ebedi istirahatgâhına defnedildi.
Eşsiz lider, komutan, devrimci, siyaset ve devlet adamı olarak tüm
insanlık için esin kaynağı olan Atatürk, doğumunun 100. yılında
Türkiye'de ve dünyada törenlerle anıldı. UNESCO'nun aynı yılı Atatürk
Yılı olarak ilan etmesi Ulusumuz için övünç kaynağı ve Yüce Önder'in
saygın kişiliğine yakışan bir davranış oldu.
Sömürge halklarına, bağımsızlıklarını kazanmaları savaşımında yol
gösteren; tüm İslâm dünyasında ise, lâikliğin ilk kez başarıyla yaşama
geçirilmesinde Türkiye'nin model olmasını sağlayan Gazi Mustafa Kemal
Atatürk, eserleri ve düşünceleriyle, Türk Ulusu'nun ve başka ulusların
geleceğine ışık tutmayı sürdürmektedir.
█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:02 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
İsmet İNÖNÜ


GÖREV SÜRESİ

11 KASIM 1938
22 MAYIS 1950

1884 yılında İzmir'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas'ta tamamladı.
Bir yıl Sivas'ta Mülkiye İdadisi'nde okuduktan sonra, 1897 yılında
İstanbul'daki Mühendishane İdadisi'ne gitti. 1901'de Mühendishane-i
Berri-i Hümayun'a (topçu okulu) giren İsmet İnönü, bu okulu 1903'te
topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906'da Erkân-ı Harbiye Mektebi'ni
birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne'deki 2. Ordu'nun
8. Alay'ında bölük komutanlığına atandı.

1908'de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen
ayaklanmayı Selanik'ten gelerek bastıran Hareket Ordusu'nda görev aldı.

1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanı'nın bastırılması harekâtına
katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle
yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle
dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi'nde Kolordu
Komutanı olarak Atatürk'le birlikte çalıştı ve yıllardır süren
dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti.
Suriye Cephesi'nde savaştı; Millî Mücadele sırasında Atatürk'ün en yakın
silâh arkadaşı olarak çalıştı.

23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne
milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs'ta İcra Vekilleri
Heyeti'nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu.

Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi
Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile
Çerkes Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol
oynadı. Ocak ve Nisan 1921'de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan
ilerlemesini durdurdu.

İnönü zaferleri, Ulusal Ordu'ya güven duyulmasını sağladı, Ulusal Kurtuluş Hareketini yürütenlere moral ve güç verdi.

Birinci İnönü Savaşı sonunda tuğgeneral rütbesine yükseldi.

Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz'dan sonra kazanılan zafer üzerine
Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi'ni temsil etti.
Lozan Barış Konferansı'na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak
katıldı.

Görüşmeler sırasında Ulusumuzun çıkarlarını titizlikle savunan ve
koruyan İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin
bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan
Antlaşması'nı imzaladı.

Cumhuriyetin ilânından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükûmette Başbakan
olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği'ni
üstlendi. 1934'te Soyadı Yasası çıktığında Atatürk'ün verdiği İnönü
soyadını alan İsmet Paşa, Başbakanlık görevini 1924-1937 yılları
arasında da sürdürdü.

İnönü, Atatürk devrimlerinin gerçekleştirilmesinde ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk'ün en
yakın çalışma arkadaşıydı.

Atatürk'ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Cumhurbaşkanlığı'nın yanı sıra CHP Genel Başkanlığı'na da getirildi.
CHP'nin 26 Aralık 1938'de toplanan I. Olağanüstü Kurultay'ında partinin
"değişmez genel başkan"ı seçildi. Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı
verildi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi savaş felâketinin dışında
tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesinde
en büyük destek oldu.

1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti'ye
bırakırken, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı ve 1960 yılına
kadar Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak siyasî yaşamını
sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve
10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı.

1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî
yaşamını sürdürdü. 1972'de Parti Genel Başkanlığı ve milletvekilliğinden
istifa ederek, 25 Aralık 1973'de ölünceye kadar Anayasa gereğince
Cumhuriyet Senatosu tabiî üyeliği görevinde bulundu.

1916 yılında Mevhibe Hanım'la evlenen İsmet İnönü üç çocuk babasıydı.

█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:02 am



[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Celal BAYAR



GÖREV SÜRESİ

22 MAYIS 1950
27 MAYIS 1960
1883 yılında Bursa'nın Gemlik ilçesinin Umurbey köyünde doğdu. İlk ve
orta öğrenimden sonra memuriyet yaşamına atıldı. Adalet, reji ve
bankacılık alanında memuriyet görevlerinde bulundu. 1908 yılında İkinci
Meşrutiyet'in ilânından sonra İttihat ve Terakki çalışmalarına katıldı.
Bu cemiyetin İzmir Şubesi Genel Sekreterliğini yaptı.

12 Ocak 1920'de toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne Saruhan Sancağı
Milletvekili olarak katıldı. Millî Mücadele'nin başlaması ile birlikte
Anadolu'ya geçerek bu hareketteki yerini aldı.

Millî Mücadele sırasında Batı Anadolu'da etkinlik gösterdi. Aynı zamanda
Birinci Büyük Millet Meclisi'nde Bursa Milletvekili olarak görev aldı.
1921'de İktisat Bakanı oldu.

Lozan Barış Konferansı'na danışman göreviyle katıldı. 1923 seçimlerinden
sonra İkinci Büyük Millet Meclisi'ne İzmir Milletvekili olarak girdi.

1924 yılında İş Bankası'nın kurulmasında önemli rol oynadı. Türkiye
Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki savaşım çabalarında politikacı ve
iktisatçı kimliği ile parladı. 1937-1939 yılları arasında Başbakanlık
yaptı. Daha sonra siyasî yaşamını İzmir Milletvekili olarak sürdürdü.

Çok partili siyasî yaşama geçilmesi üzerine 1946 yılında arkadaşları ile
birlikte Demokrat Parti'yi kurdu ve başkanlığına getirildi. Partisinin
1950 seçimlerini kazanmasından sonra aynı yıl Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nce Türkiye'nin üçüncü Cumhurbaşkanı seçildi. (22 Mayıs 1950)

10 yıl boyunca sürdürdüğü bu görevden 27 Mayıs harekâtı ile 1960 yılında uzaklaştırıldı.

Yassıada Mahkemesi tarafından idama mahkum edildi. (15 Eylül 1961)

Cezası daha sonra müebbet hapse çevrildi. Yassıada'dan Kayseri Bölge
Cezaevi'ne nakledilen Bayar, 7 Kasım 1964'de rahatsızlığı nedeniyle
serbest bırakıldı.

1903 yılında Reşide Hanım'la evlenen ve üç çocuğu olan Celal Bayar, 22 Ağustos 1986 gününde İstanbul'da vefat etti.
█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:03 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Cemal GÜRSEL




GÖREV SÜRESİ

27 MAYIS 1960
28 MART 1966
1895 yılında Erzurum'da doğdu. İlk öğrenimini Ordu ilinde yaptı. Daha
sonra öğrenimini Erzincan ve İstanbul'da askerî öğrenci olarak sürdürdü.

1915-1917 yıllarında Topçu Subayı olarak Çanakkale Savaşlarına katıldı. Filistin ve Suriye cephesinde görev aldı.

Türk Kurtuluş Savaşı'nın Batı cephesindeki bütün savaşlarına katıldı. 1929 yılında Harp Akademisi'ni bitirdi.

1946 yılından başlayarak Orgenerallik rütbesi dahil çeşitli general
rütbelerinde hizmet yaptı. 1958 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na
atandı. Bütün bu görevleri sırasında meslekî bilgi ve karakteri ile
ordunun ve halkın sevgisini ve güvenini kazandı.

27 Mayıs 1960 gününde gerçekleştirilen askeri müdahalenin lideri olarak
kabul edildi. Yeniden demokratik düzene dönülmesinde ve 1961
Anayasası'nın hazırlanmasında önemli rol oynadı. Halk oyuna sunulan ve
kabul edilen bu Anayasa gereğince, 10 Ekim 1961'de yapılan seçimlerden
sonra oluşturulan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin
dördüncü Cumhurbaşkanı olarak seçildi. 1966 yılında başlayan
rahatsızlığının sürmesi ve görevini engellemesi üzerine, Anayasa
uyarınca Cumhurbaşkanlığı görevi sona erdi.

1927 yılında Melahat Hanım'la evlenen ve bir çocuğu olan Cemal Gürsel, 14 Eylül 1966 gününde vefat etti.
█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:03 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Cevdet SUNAY




GÖREV SÜRESİ
28 MART 1966
28 MART 1973
1899 yılında Trabzon'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Erzurum, Kerkük, Edirne ve Kuleli Askerî Lisesi'nde yaptı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917 yılında subay adayı olarak eğitim kampına katıldı. Aynı yıl Filistin cephesinde görev aldı.

1918 yılında Mısır'da İngilizlere esir düştü. Esaretten döndükten sonra,
Kurtuluş Savaşı'na katılarak, Güney cephesinde görev aldı. Sonradan
Batı cephesinde görevini sürdürdü.

1927 yılında Harp Okulu öğrenimini tamamladı. 1930 yılında Harp
Akademisi'ni bitirdi. Silahlı Kuvvetlerde çeşitli görevler alarak
1949'dan sonra Generallik rütbelerinde hizmet verdi. 1960 yılında
Genelkurmay Başkanlığı görevine atandı.

1966 yılında, bu görevinden ayrılarak Cumhurbaşkanlığı kontenjan
senatörlüğüne seçildi. Cemal Gürsel'in rahatsızlığı sebebiyle görevden
ayrılması üzerine, 28 Mart 1966'da Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından Türkiye'nin beşinci Cumhurbaşkanı seçildi. Yedi yıllık görev
süresini tamamladıktan sonra 1973 yılında Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı.

1929 yılında Atıfet Hanım'la evlenen ve üç çocuğu olan Cevdet Sunay 22 Mayıs 1982 gününde vefat etti.
█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:03 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Fahri KORUTÜRK






GÖREV SÜRESİ
6 NİSAN 1973
6 NİSAN 1980

1903 yılında İstanbul'da doğdu. 1916 yılında Bahriye Mektebi'ne girdi.
1923 yılında Deniz Harp Okulu'nu, 1933 yılında Deniz Harp Akademisi'ni
bitirdi. Deniz Kuvvetleri'nin çeşitli kademelerinde görev aldı. Roma,
Berlin ve Stokholm'de Deniz Ataşesi olarak hizmet verdi.

1936'da Montreux Boğazlar Konferansı'na askerî uzman olarak katıldı.
1950 yılında Amiralliğe yükseldi. Oramiralliğe kadar çeşitli rütbelerde
komuta görevleri yaptı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevinden 1960
yılında emekli olduktan sonra Moskova Büyükelçiliğine atanmıştır.

1968 yılında Cumhuriyet Senatosu Üyesi oldu.

1973 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce Türkiye Cumhuriyeti'nin altıncı Cumhurbaşkanı seçildi.

1980 yılında, yedi yıllık hizmet süresi tamamlandığından Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldı.

1944 yılında Emel Hanım'la evlenen ve üç çocuğu olan Fahri Korutürk, 12 Ekim 1987 gününde vefat etti.

█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:04 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kenan EVREN



GÖREV SÜRESİ


12 Eylül 1980-8 Kasım 1982 DEVLET BAŞKANI9 Kasım 1982-9 Kasım 1989 CUMHURBAŞKANI
1918 yılında Manisa ilinin Alaşehir ilçesinde doğdu. İlk ve orta
öğrenimini Alaşehir, Manisa, Balıkesir ve İstanbul'da sürdürdü ve
Maltepe Askerî Lisesi'ni bitirdi.

1938 yılında Kara Harp Okulu'nu, 1949 yılında Harp Akademisi'ni bitirdi.
Topçu subayı ve Kurmay subay olarak Silahlı Kuvvetler'in çeşitli
kademelerinde görev yaptı.

Dokuzuncu Kore Türk Tugayı'nda, önce Harekât ve Eğitim Şube Müdürlüğü,
sonra Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulundu. Tuğgeneralliğe yükseldiği
30 Ağustos 1964 gününden başlayarak, Silahlı Kuvvetler'in bütün komuta
kademelerinde ve üst rütbelerde görevini sürdürerek, Ordu Komutanlığı ve
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan sonra, 7 Mart 1978'de Genelkurmay
Başkanlığı'na atandı. Bu görevi sırasında, 12 Eylül 1980'de yapılan
askeri müdahale ile, diğer görevleri yanında Devlet Başkanlığı görevini
de üstlendi.

7 Kasım 1982'de halk oyuna sunulan ve kabul olunan Anayasa ile,
Türkiye'nin yedinci Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. 9 Kasım 1989
gününde, görev süresini tamamlayarak Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı.

1944 yılında Sekine Hanım'la evlenen Kenan Evren üç çocuk babasıdır.

█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:04 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Turgut ÖZAL












GÖREV SÜRESİ

9 KASIM 1989
17 NİSAN 1993
1927 yılında Malatya'da doğdu. 1950 yılında İstanbul Teknik
Üniversitesi'ni Elektrik Mühendisi olarak bitirdi. 1952 yılında A.B.D'ne
giderek ekonomi tahsili gördü. Türkiye'ye döndükten sonra Elektrik
İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcılığı'na atandı.

1961-1962 yıllarında askerlik hizmetini, Milli Savunma Bakanlığı
Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak yaptı ve Devlet Planlama
Teşkilatı'nın kurulmasına katkıda bulundu. Bu sırada, Ortadoğu Teknik
Üniversitesi'nde ders verdi.

Bir süre Başbakanlık Teknik Uzmanlar Kurulu Üyesi olarak çalıştı ve
1967-1971 yıllarında Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini
yürüttü. Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD
Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu.

1971-1973 yıllarında Dünya Bankası'nda danışman olarak görev yaptı.
Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli sınai kuruluşlarında çalıştı ve 1979
yılı sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Aynı dönemde
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini de vekaleten yürüttü.

12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra kurulan Hükümete ekonomik işlerden
sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı. 1982 yılında bu görevinden
istifa etti. 1983 yılında Anavatan Partisi'ni kurdu ve aynı yıl yapılan
genel seçimlerde partisinin birinci gelmesi üzerine hükûmeti kurmakla
görevlendirildi ve böylece Türkiye'nin 19. Başbakanı oldu. 1987
seçimleri sonrasında tekrar hükümet kurdu ve başbakan olarak görev
yaptı.

31 Ekim 1989'da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye
Cumhuriyeti'nin sekizinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 9 Kasım 1989
gününde bu görevine başladı.

17 Nisan 1993 gününde geçirdiği bir rahatsızlık sonucu görevi sırasında vefat etti.

1954'de Semra Hanım'la evlenen Turgut Özal'ın üç çocuğu bulunuyordu.
█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:04 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Süleyman DEMİREL














GÖREV SÜRESİ

16 MAYIS 1993
16 MAYIS 2000
1 Kasım 1924'te Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de doğdu.
İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da
bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat
Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nde
göreve başladı.

1948 yılında Nazmiye Hanım'la evlendi.

1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanlığı'na, 1955 yılında da Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü'ne atandı. 1962-1964 yıllarında serbest
müşavir-mühendis olarak çalıştı.

Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği
ile başladı. 28 Kasım 1964'de bu Partiye Genel Başkan seçilmesinin
ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 aylarında görev yapan
koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

10 Ekim 1965 genel seçimlerinde Isparta Milletvekili olarak
Parlamento'ya girdi ve seçimlerde Adalet Partisi'nin tek başına iktidar
olması üzerine Türkiye'nin 12. Başbakanı olarak Hükümeti kurdu. Süleyman
Demirel, 4 yıl süren bu Hükümet'ten sonra 1969, 1970, 1975, 1977 ve
1979 yıllarında 5 kez daha hükümet kurdu.

12 Eylül 1980 harekâtı üzerine görevden uzaklaştırıldı ve yedi yıl
yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması
ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987'de, Doğru Yol Partisi Genel
Başkanlığı'na seçildi. 29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde Isparta
Milletvekili olarak yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi. 20
Ekim 1991'de yapılan genel seçimler sonrasında, Doğru Yol Partisi ile
Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin oluşturduğu 49. Hükümet'te Başbakan
olarak görev aldı.

16 Mayıs 1993'de, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin 9.
Cumhurbaşkanı olarak seçildi. 16 Mayıs 2000 gününde görev süresini
tamamlayarak Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı.
█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:04 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Ahmet Necdet SEZER









GÖREV SÜRESİ

16 MAYIS 2000
../../....
13 Eylül 1941'de Afyon'da doğdu. 1958 yılında Afyon Lisesi'ni, 1962'de
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Aynı yıl Ankara Hâkim
adayı olarak göreve başladı. Askerliğini Kara Harp Okulu'nda Yedek Subay
olarak yaptı. Sırasıyla, Dicle ve Yerköy Hâkimlikleri ve Yargıtay
Tetkik Hâkimliği görevlerinde bulundu. Medeni Hukuk alanında
1977-1978'de Ankara Hukuk Fakültesi'nde yüksek lisans (master) öğrenimi
yaptı. 7 Mart 1983'de Yargıtay üyeliğine seçildi. Yargıtay 2. Hukuk
Dairesi Üyesi iken Yargıtay Genel Kurulu'nca belirlenen üç aday
arasından Cumhurbaşkanı'nca 27 Eylül 1988 gününde Anayasa Mahkemesi asıl
üyeliğine, Anayasa Mahkemesi Kurulu'nca da 6 Ocak 1998'de Anayasa
Mahkemesi Başkanlığı'na seçildi.

5 Mayıs 2000 gününde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
Türkiye'nin onuncu Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 16 Mayıs 2000 gününde
görevine başladı.

1964 yılında Semra Hanım'la evlenen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer üç çocuk babasıdır.

█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları) Empty Geri: Cumhurbaşkanlarımız (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları)

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:05 am



[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

bdullah Gül

(d. 29 Ekim 1950, Kayseri), Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı.
Türkiye Cumhuriyeti 54. Hükûmette Devlet Bakanı, 58. Hükûmette Başbakan,
59. Hükûmette Dış İşleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olduktan sonra
28 Ağustos 2007 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı
oldu. Abdullah Gül, askeriye ve bürokrasi dışından Cumhurbaşkanı seçilen
üçüncü kişidir.

█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz