Herkes Kendi Sitilini Yaratır-Stil Forum


Join the forum, it's quick and easy

Herkes Kendi Sitilini Yaratır-Stil Forum
Herkes Kendi Sitilini Yaratır-Stil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Atatürk ' ün Yazmış Olduğ Eserler [Açıklamalı]

Aşağa gitmek

Atatürk ' ün Yazmış Olduğ Eserler [Açıklamalı] Empty Atatürk ' ün Yazmış Olduğ Eserler [Açıklamalı]

Mesaj tarafından █►SALVADOR◄█ Paz Mart 13, 2011 4:39 am

YAZILI ESERLERİ



Mustafa
Kemal Atatürk, yaşamının her döneminde kitapla bütünleşmiştir. Bu okuma
sevgisinin kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya
dönüştüren Atatürk, yaşamının farklı dönemlerinde farklı konularda
kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek güncelliği, gerekse yol
göstericiliği açısından bu gün dahi tartışmasız greçekleri içermektedir.


O'nun
günümüzde hala geçerliliğini koruması ileri görüşlülüğünün ve
akılcılığının göstergelerinden biridir. Mustafa Kemal, özellikle II.
Meşrutiyet'in (23 Temmuz 1908) ilanından sonra tüm dikkat ve çalışmasını
askerlik üzerine yoğunlaştırılmıştır. O,mesleki bilgileri artıracak
yayınların yapılmasını gerkli görüyordu. Bu amaçla mesleğinin ilk
yıllarından itibaren askerlikle ilgili birikimlerini aşağıda isimleri
belirtilen kitaplarda toparlanmıştır :


a) Takımın Muharebe Talimi
b) Cumalı Ordugahı
c) Tabiye Tatbikat ve Seyahati
d) Bölüğün Muharebe Talimi
e) Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (Subay ve Komutan ile Konuşmalar)
f) Tabiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih

"NUTUK"
Yurdumuzun parçalanıp,
işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası
olan İstiklal Savaşı'nı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve
inkılapların yapılışını anlatan Nutuk, siyasi ve milli tarihimizin
birinci elden, değerli bir kaynak eseridir.


Atatürk'ün
kendi kaleminden çıkan bu eser, yine Atatürk tarafından, Cumhuriyet
Halk Partisi'nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara'da toplanan
İkinci Kurultayı'nda 36,5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir
hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır.


Nutuk,
yalnız geçmiş devrin bir hikayesi olarak dünümüzü anlatmakla kalmayıp,
yakın tarihimizden alınan ibret dolu tecrübelerle, milli varlığımızın
bugününe de yarınına da ışık tutabilen bir değer taşımaktadır. Nutuk,
milleti ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli birlik ilkesi
etrafında bilinçlendirip, kenetlendirerek, milli irade ve milli
hakimiyet kavramlarının harekete dönüştürülmesi yoluyla, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına kadar uzanan
başarılı bir tarihi akışın hikayesidir.


Nutuk
ilk defa 1927 yılında, biri asıl metin, diğeri belgeler olmak üzere Arap
harfleriyle iki cilt olarak yayınlanmıştır. Aynı yıl, tek cilt halinde
lüks bir baskısı da yapılmıştır. Yazı inkılabından sonra, bu ilk metnin
okunması güçleştiğinden, 1934 yılında, Milli Eğitim Bakanlığınca üç cilt
olarak yeniden basılmıştır. Nutuk, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu Atatürk Araştırma Merkezince yeniden basılmıştır.


"BÖLÜĞÜN MUHAREBE EĞİTİMİ"
"Bölük Muharebe Eğitimi"
olarak yayınlanan eser, meskun yerlerde muharebe, savunma ve taarruz
konularını kapsamaktadır. Meskun yerlerin sınırlayıcı durumlarının
muharebeye etkisi, savunma mevziinin seçimi, savunma mevziinin
hazırlanması, ateş sahalarının temizlenmesi, ateş taksimi, ateş tutmayan
ölü bölgelerin kapatılması ve mevziin işgali gibi savunmanın esasını
oluşturan konular işlenmiştir.


Ayrıca
taarruzda birliğin aldığı tertip ve düzen, ilerleme, ateş üstünlüğü,
ihtiyatların kullanılması gibi taarruz harekatında her zaman
karşılaşılacak konular ele alınmıştır. Genç Kurmay Önyüzbaşı Mustafa
Kemal (Atatürk) tarafından, Almanca aslından tercüme edilen ve bağlı
olduğu ordunun eğitimine katkısı olan bu eserden yeni nesillerin de
faydalanabilmeleri için bugünkü Türkçe'ye çevrilmiştir.


"CUMALI ORDUGAHI"
Cumalı Ordugahı; Makedonya
bölgesinde, Köprülü - İştip yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu ordugahta,
3. Süvari Tümen Komutanı Tuğgeneral Suphi Paşa'nın komutası altında
kurulan bir süvari tugayına eğitim ve manevra yaptırılmıştır. Bu
manevraya katılan Mustafa Kemal, "Cumalı Ordugahı" adlı eserini yazmış;
süvari, bölük, alay, tugay eğitim ve manevralarını anlatmıştır.


Mustafa
Kemal bir kurmay subay olarak teorik bilgilere önem vermekte, ancak
askeri tatbikat ve manevralardan sadece katılanların yararlanmasını
yeterli görmemektedir. Bu yüzden, 10 gün süren bu tatbikat sırasında
tututuğu gözlem notlarını, hazırlanan meseleleri ve komutanların
yaptıkları eleştirileri yazmış, bol kroki ile küçük bir broşür haline
dönüştürmüştür.

12 Eylül 1909'da
tamamladığı bu eseri, Selanik'te 1909 yılında matbaa harfleriyle
basılmıştır. Eser; 39 sayfa metin ve 7 adet krokiden oluşmaktadır.


"TAKIMIN MUHAREBE EĞİTİMİ"
Bu kitap; Berlin Askeri
Üniversitesi eski müdürlerinden General Litzmann'ın "Seferber Mevcudunda
Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleri" adlı eserinin ilk bölümünü
oluşturmakta olup, Selanik'te 3.Ordu Karargahı'nda görevli, Kurmay
Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal tarafından Almanca'dan Osmanlıca diline
çevrilmiş ve 1908 yılında Selanik Asır Matbaasında basılmıştır.


Kitabın
özü; seferi tam mevcutlu bir takımın, değişik hava şartları ve çeşitli
arazide, basit bir mesele içinde muharebe yöntemlerinin uygulaması, avcı
hattı teşkiliyle bir avcı hattının ateş muharebesi üzerinde
toplanmaktadır.


Mustafa
Kemal Paşa, subayların arazide yetiştirilmesini amaçlayan tatbikatın,
önemini vurgulayan bu eserini, 1911 yılında 5. Kolordu Harekat Şube
Müdürü iken yazmıştır. Bu eserde, karşılıklı olarak kırmızı ve mavi
muharebe birliklerinin Selanik-Kılkış arasında yaptıkları savunma ve
taarruz uygulamalarının değerlendirilmesi yapılmıştır.


"TAKTİK VE TATBİKAT GEZİSİ"
Bu eserinde, bir
muharebeyi sevk ve idarede belirli kuralların olamadığını vurgulaması
yanında, komutan olan kişinin nitelikleri üzerinde de durmuştur. Bunlar
ise; birliğini barışta ve savaşta eğitmek, yönetmek ve gözetmekteki
üstün başarı, elindeki kuvvetin eksikliğini giderecek düşünce gücü ve
astlarından her konuda üstünlüğü sağlamaktır. Bunun yanında, kişisel
cesaret, başkalarının hareketini önceden seziş ve harekatını en uygun
zamanda yapabilme yeteneği olmalıdır. Ortak amacın
gerçekleştirilebilmesi için birliklerini başarılı bir şekilde yönetmeli,
astları üzerinde etkili olmalı ve otoritesini kurabilmelidir.


Bu
eserde ayrıca bir komutanın başarılı olabilmesi için bu kuralları sadece
okumuş ve öğremiş olmanın yeterli olamadığı, bunların tatbikatının da
önemi belirtilmiştir.


"GEOMETRİ"
Atatürk bu kitabı
ölümünden birbuçuk yıl önce III. Türk Dil Kurultayından hemen sonra
1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle
yazmıştır. Atatürk Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarının
öğrenciler açısından öğrenimi geciktireceğini düşünmüştü.


"SUBAY VE KOMUTAN İLE KONUŞMALAR"
"Subay ve Komutan ile
Konuşmalar" Atatürkün askerliğe ilişkin eserlerinin en önemlilerinden
birisidir. Bu eser, Atatürk, 1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya
askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada, Nuri conker'in "Zabit ve
Kumandan (Subay ve Komutan)" adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır.


Genç
subayın, içinde bulunduğu ordudaki aksaklıkları, hataları nasıl
sezdiğini; bunlara karşı tepkisiz kalmayarak üst makamlara hatalar ve
çözüm yollarını nasıl sunduğunu; ülkenin içinde bulunduğu askeri ve
siyasal durumdan duyduğu acıları kitabın birinci bölümünde bulmaktayız.

Atatürk, bir subayın
taşıması gereken özveri, ölümü göze alma, emri altındakileri sevk ve
idare edebilme, taarruz ruhu, insiyatif özellikleri hakkında, Nuri
Conker'in görüşlerine katılmış ve kendi düşüncelerini de çeşitli
örneklerle destekleyerek açıklamıştır.


Bunların
yanı sıra, Türk kadınının, aslında toplumu yaratmada çok etkili
olabilecekken, suskunluğu seçtiğini bütün açıklığıyla ortaya koymaktan
kendini alamamıştır. Türk ulusu hakkında ise "kuşkusuz bizim ulusumuzun
karakteri de bütün karakterler gibi yükselmeye ve istenen şekle girmeye
elverişlidir. Fakat kendi kendisine olmak koşuluyla..."dedikten sonra,
dışardan ulusumuzun karakterine yapılmak istenen etkilerin amacına
ulaşamayacağını vurgulamıştır.


Subaylarda
ve erlerdeki inisiyatif özelliğine eserinde geniş bir bölüm ayıran
Atatürk, kendi dönemindeki ile daha önceki dönemlerde Osmanlı ordusunu
kıyaslamıştır. Özellikle Trablusgarp Savaşı'nda edindiği deneyimler ile
kendiliğinden hareket ve iş görme özelliğinin, olması gereken sınırını
göstermiştir.


Atatürk,
eserin son bölümünde, Kuzey Afrika'da birlikte çarpıştığı korkusuz ve
yiğit silah arkadaşlarını anmış ve onları "yüksek askerlik
niteliklerine" sahip insanlar olarak tanımlamıştır. Bu davranışı O'nun
diğer bütün üstünlüklerinin yanı sıra insancıl yönünede tanıklık eder.
█►SALVADOR◄█
█►SALVADOR◄█
RütbeForum Kurucusu
RütbeForum Kurucusu

ÜyeAktiflik : 2228

Erkek

BilgiRep : 5

Mesaj Sayısı : 1603


Hesabı
Altın:: Full
Para:: Full

https://stil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz